Gözaltında zorla kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve sorumluların cezalandırılması talebiyle 1995’ten beri Galatasaray Meydanı’nda demokratik protesto hakkını kullanan Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın adalet talebine, Yeni Zelandalı 39 vekilden destek geldi.
39 Yeni Zelandalı vekil, Cumartesi Anneleri 1000’inci kez buluşması öncesinde yayımladıkları ortak mektupta, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a seslenerek Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanıp buluşmanın engellenmemesi çağrısında bulundu.
‘CESUR MÜCADELEYİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ’
Mektupta ayrıca, Tüm Kişilerin Zorla Kaybedilmeye Karşı Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’nin “daha fazla gecikmeden” onaylanması, Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne de uyulması talep edildi.
Vekiller, “Yeni Zelanda Parlamentosu’nun aşağıda imzası bulunan üyeleri olarak bizler, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın zorla kaybetme gibi aşağılık bir suça son vermek için verdikleri cesur mücadeleyi takip ediyor ve onların hakikat ve adalet taleplerini yineliyoruz” dedi.
‘BARIŞÇIL DOĞASINA RAĞMEN ENGELLENİYOR’
Erdoğan’ın yanı sıra Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya hitaben yazılan mektubun tam metni şöyle:
“Cumartesi Anneleri/İnsanları, Türkiye’de 1980’li ve 1990’lı yıllarda gerçekleşen zorla kaybetmelerin hesabının sorulması talebiyle her Cumartesi öğle saatlerinde İstanbul Galatasaray Meydanı’nda barışçıl bir şekilde toplanıyorlar. Ancak, uzun süredir devam eden eylemlerinin barışçıl doğasına rağmen, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın buluşmaları, 2018 yılındaki 700. hafta buluşmasının polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtılmasıyla kesintiye uğramıştı. O tarihten bu yana Galatasaray Meydanı halka kapatılmış ve Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın meydanda buluşmaları engellenmiştir.
‘İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELEYE DİKKATİMİZİ ÇEKTİ’
Polisin 700. hafta buluşmasına yönelik müdahalesinin keyfiliği ve dolayısıyla gayri meşruluğu Anayasa Mahkemesi kararlarıyla da teyit edilmiştir. Türkiye’nin en yüksek mahkemesi Kasım 2022 ve Mart 2023’te verdiği iki ayrı kararda Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın buluşmalarına saygı gösterilmesini ve yetkililerin buluşmaları kolaylaştırmak ve başka ihlalleri önlemek için gerekli önlemleri almasını emretmiştir.
Bu kararlara rağmen Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 29 hafta boyunca her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’na geri dönmelerinin engellendiği ve işkence ve diğer kötü muameleye maruz bırakıldıkları dikkatimizi çekmiştir. Bu keyfi gözaltı, işkence ve diğer kötü muamele uygulamalarına son verilmesine yol açan gelişmeleri memnuniyetle karşılıyoruz.
’10 KİŞİLİK İZİN MAHKEME KARARINA AYKIRI’
Ancak üzülerek belirtmek isteriz ki, Cumartesi Anneleri/İnsanları’na keyfi bir kısıtlama getirildiği ve sadece 10 kişi ile buluşmalarını gerçekleştirmelerine izin verildiği için Anayasa Mahkemesi kararlarına hala saygı gösterilmemektedir.
Yeni Zelanda Parlamentosu’nun aşağıda imzası bulunan üyeleri olarak bizler, Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın zorla kaybetme gibi aşağılık bir suça son vermek için verdikleri cesur mücadeleyi takip ediyor ve onların hakikat ve adalet taleplerini yineliyoruz. 1000’inci buluşmalarının arifesinde, sizden saygıyla;
‘KIŞLAKÇI VE YOLERİ KARARLARI DERHAL UYGULANMALI’
a) Anayasa Mahkemesi’nin Maside Ocak Kışlakçı ve Gülseren Yoleri kararlarının uygulanmasını ve Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’ndaki buluşmalarının gerçekleştirilmesi için derhal tedbir alınmasını,
b) Herhangi bir keyfi kısıtlama uygulanmaksızın 1000. hafta buluşmasının gerçekleşmesini,
‘TÜM SORUŞTURMALAR SONLANDIRILMALI’
c) Cumartesi Anneleri eylemlerine katılanlar hakkında 8 Nisan 2023 tarihinden itibaren başlatılan tüm soruşturma ve kovuşturmaların derhal sonlandırılmasını,
‘İŞKENCE İLE SUÇLANAN KOLLUK KUVVETLERİ ETKİLİ ŞEKİLDE SORUŞTURULMALI’
d) Toplantı ve gösterileri dağıtmak için aşırı güç kullanmakla ve işkence ve kötü muameleyle suçlanan kolluk kuvvetleri hakkında cezai soruşturma ve kovuşturmalar başlatılmasını,
e) Besna Tosun ve Ali Tosun’un avukatları tarafından kendilerine ve diğer katılımcılara işkence ve kötü muamele uygulayan polis memurları hakkında yapılan suç duyurusunda (Soruşturma dosya numarası: 2023/221822) etkili bir soruşturma yürütülmesinin (İstanbul Protokolü ve ilgili uluslararası insan hakları sözleşmeleri doğrultusunda) sağlanmasını,
‘ZORLA KAYBEDİLENLERLE İLGİLİ BİLGİ ALMA HAKKI TANINMALI’
f) Zorla kaybedilen kişinin herhangi bir yakınının zorla kaybedilme koşulları ve kaybedilen kişinin akıbeti hakkındaki gerçeği bilme hakkını ve bu amaçla bilgi arama, alma ve verme özgürlüğü hakkını güvence altına almak için tüm adımları atmanızı,
‘ULUSLARARASI SÖZLEŞMELERE UYULMALI’
g) Tüm Kişilerin Zorla Kaybedilmeye Karşı Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme’yi daha fazla gecikmeden imzalayarak onaylamanızı,
h) BM Genel Kurulu tarafından 16 Aralık 1966 tarihinde kabul edilen Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin tüm hükümlerine, özellikle de 7, 9 ve 21. maddelerine uymanızı,
Sizden saygıyla rica ediyoruz.”
İmzacılar:
Steve Abel
Ginny Andersen
Camilla Belich
Glen Bennett
Rachel Boyack
Kahurangi Carter
Marama Davidson
Reuben Davidson
Julie Anne Genter
Shanan Halbert
Peeni Henare
Francisco Hermamdez
Ingrid Leary
Jo Luxton
Hūhana Lyndon
Kieran McAnulty
Tracey McLellan
Ricardo Menendez Mart
Greg O’Connor
David Parker
Tamatha Paul
Lan Pham
Priyanca Radhakrishnan
Adrian Rurawhe
Carmel Sepuloni
Lemauga Lydia Sosene
Chloe Swarbrick
Carleen Tana
Jan Tinetti
Teanau Tuiono
Phil Twyford
Tangi Utikere
Celia Wade-Brown
Duncan Webb
Helen White
Arena Williams
Scott Willis
Megan Woods
Lawrence Xu-Nan”