Ertuğrul Özkök | Zamanın Ruhu
Maliye Bakanlığı bugün 2022 yılının vergi şampiyonlarını açıkladı.
Bu yılki listelere bakınca çok şaşırdım.
Çünkü bugüne kadar görmediğim bir tablo vardı karşımda.
Yeni Türkiye’nin en zengin 100 insanı ve en büyük 100 şirketi adeta verdikleri vergiyi saklama yarışına girmişlerdi.
“Eski Türkiye’de” iş insanları ve kurumlar verdikleri vergilerle övünürlerdi.
Aydın Doğan’ın ofisindeki beratlar
Merkez medyanın merakla beklediği bir listeydi bu ve her sene manşetten “Türkiye’nin vergi şampiyonu kim oldu?” duyururduk.
Birlikte çalıştığımız yıllarda Aydın Doğan’ın en övündüğü şeylerden biri 10 yıl üst üste vergi şampiyonu olmasıydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dahil, dönemlerin Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının elinden aldığı şampiyonluk beratları hala Doğan Holding’deki ofisinde yan yana durur.
Gelir vergisinde şampiyon genç ve vizyoner bir iş insanı
O alışkanlıkla bu yılki vergi şampiyonları listesinin ilgiyle okudum.
Gelir vergisinde Selçuk Bayraktar’ın adını görünce samimi olarak sevindim.
Çünkü bu birinciliğin arkasında genç yaşta büyük bir vizyon ve başarı hikayesi var.
Bugünün genç insanları için etkileyici bir rol modelinin portresi bu aynı zamanda.
Bayraktar’ın verdiği gelir vergisi 564 milyon TL…
Rahmi Koç üçüncü sırada, peki ikinci sırada kim var
Bütün Cumhuriyet tarihi boyunca “Türkiye’nin en zengin insanı” diye görmeye alışık olduğumuz Koç ailesinin bir ferdi olan Rahmi Koç ise üçüncü sıradaydı.
200 milyon TL gelir vergisi ödemişti.
Ama ikisi arasında 2 numaraya oturan kişi adının gizlenmesini istemişti…
Peki kim bu, vatandaş olarak övüneceği bir vergiyi saklayan kişi?
Eski Türkiye’nin merkez medyasında “Adını gizli tutan” vergi şampiyonunun bulmak yarış konusuydu.
Tıpkı Milli Piyango’dan yılbaşı ikramiyesini kazananları bulmak gibi…
Bu yıl gizlenenler rekor sayıya çıktı
Her yıl vergi şampiyonları listesinde adının açıklanmasını istemeyen bazı kimse ve kurumlar çıkardı.
Ama bu yol bu sayı inanılmaz bir rakama ulaştı.
Gelir vergisi verenler listesinde ilk 100’den 76’sı adının açıklanmasını istememişti.
Adı açıklanan iş insanlarının büyük bölümü de “Eski Türkiye” oyarak adlandırılan 20 yıl öncesinin Türkiyesi’nden gelen isimler.
Kurumlar vergisi birincisi, şirketinin adını açıklamadı
Haydi şahsi gelirlerden kaynaklanan vergiyi açıklamaktan utanıyorlar…
Ya kurumlar vergisi…
Orada da 100 şirketten 38’i adının yayınlanmamasını istemiş.
En tuhafı da birinci, vergi şampiyonu olan şirket bile adını açıklamıyor.
Dürüst yollardan kazanılmış bir paradan ödenen vergilerle ilk 100’e girmek övünülecek bir mesele değil midir?
Hele hele bir de şampiyon olmak…
Yeni Türkiye zengini neden adını açıklamak istemiyor?
Böyle bir durumda insan niye saklanır?
Zenginliğini göstermeme arzusu mu…
Yani tevazu mu…
Yoksa kazandığı paradan utanmak mı?
Ülkede insanlar bu kadar yoksulluk çekerken kazandığı parayı açıklamaya utanıyorlar mı..?
Bu durum bana tuhaf geldi.
Niye utanacaksınız ki? Neticede bu devletinize dediğiniz bir vatandaşlık borcu ve görevi.
O para eğitme, sağlığa, yollara, güvenliğe harcanacak.
Öyleyse korku mu?
Evet, ortalığı yerli yabancı organize suç örgütlerinin kapladığı bir dünyada zenginliğin onu hedef haline getirme korkusu mu…?
Bu gizlenme takdir değil şüphe getirir
Adını gizlemek isteyenlere şunu söylemek isterim.
Böyle yaparak kendilerini korumuyorlar, tam aksine sorulara neden oluyorlar.
O düğünlerde paraları saçan, dünyanın en pahalı arabaları ile dolaşan, caka atan yeni zengin görüntüleri onlarınkiyle karışıyor.
Şu ihaleyi aldım, bu ihaleyi aldım diye ortada dolaşan büyük şirketler ve sahipleri bu listelerde niye yok diye konuşmaya başlıyor insanlar.
Hükümet açısında sorulması gereken soru da şu…
Bu kendini gizleme eğilimi niye her geçen yıl biraz daha artıyor…
Bu yılki vergi listelerinden geriye kalan soru şudur:
Yeni Türkiye diye övünülen şu Türkiye’de vergi listelerine giren her 100 insandan 76’sı niye saklanma ihtiyacı duyuyor…
Kimdir bu insanlar?
Yeni Türkiye’nin yeni devlet medyasına ev ödevi
Yeni Türkiye’nin yeni medyasına bir ev ödevi…
Kimdir bu saklanan insanlar ve şirketler…
Ve niye gelirleri arttıkça, işleri büyüdükçe, sayıları çoğaldıkça kendilerini saklama eğilimi de o kadar artmaktadır?